Showing posts with label event. Show all posts
Showing posts with label event. Show all posts

22.2.11

Waiting for Kate Nash.




Kate Nash'i sevipte Foundations'ı ezbere söylemeyen, onun o şirin İngiliz aksanını taklit etmeye çalışmayan var mıdır aranızda? O kadar tatlı ki, keşke arkadaşım olsa diyor insan. Sözlerini dinlemezseniz, şarkıların aşırı duygu yüklü olduğunu sanırsınız. Halbuki günlük şeylerden, hayata kızgınlıklarından, kendisi hakkında saçma sapan şeylerden (mesela mouthwash) bahseder. Müziğinde öyle bir felsefe falan aranmamalıdır, eğlencelidir, güzel aksan barındırır, kızların söylemek istediklerini bağıra çağıra söyler o kadar. Samimidir işte, o yeter.


87 doğumlu Londra'lı müzisyen çıkışını MySpace sayesinde yaptı. 2005 yılında şarkılarını yüklemeye başladıktan sonra işin ileri gideceğini düşünmüş olmalı ki, daha ortada albüm falan yokken bir menajerle anlaşmış. İlk single'ını Moshi Moshi'den çıkaran Kate, 2007'de ilk albümü Made of Bricks'i Fiction Records'dan 2007'de çıkardı. Albümden ilk single Foundations İngiltere'de 2 numaraya ve albümde 1 numaraya yükseldi. Bu albümün başarısıyla Avrupa'da birçok festivalde çaldı. Bu arada albümden önce yaptığı coverlarla da konuşuldu. Fluorescent adolescent başta olmak üzere, Hang Me Up To Dry (Cold War Kids), Seven Nation Army (The White Stripes) gibi şarkıları repertuarına almış. 2010'da My Best Friend Is You albümüyle sahalara geri dönen cici kızımız olgunlaşma evresi dediğimiz döneme girmiş bulunmakta. Made of Bricks'teki kadar hitler bulundurmasa bile ben yeni albümüde bağrıma bastım.
Ve sonunda... 13 Nisan'da Kate Nash Babylon'da. Bu yıl içinde beni en çok heyecanlandıran konser haberi bu oldu. Babylon'un o şahane ortamında Kate'le birlikte şarkıları söylemek için hazırlanın! Biletler satışa çıktı, heyecanlanmak için elinizi çabuk tutun ve gidip bileti edinin.
Henüz Kate Nash'le tanışmayanınız varsa sizi Youtube'a yönlendiriyorum, geç kalmış sayılmazsınız!




Son albümden iki şarkı, Paris ve Do-Wah-Doo:

18.2.11

Social Media Week'ten Notlar - 1

Sosyal medya dediğimiz şeyin ne olduğunu düşündünüz mü? SMWIST'in 3. gününde Cem Batu, Blogger's Base'de "Sivridir Batar" isimli konuşmasına -daha doğrusu sohbetine- bize bunu sorarak başladı. Sosyal Medya aslında iletişimin içine internet girince oluşan bir kavram. Cem Batu da sosyal medyadan para kazanan biri olarak Sosyal Medya Uzmanlığı diye bir şey olmadığını onun olsa olsa "İletişim Uzmanlığı" olduğunu söyledi. Sosyal medya deyince benim aklıma "diyalog" geliyor. Artık yazarların okuyucuları etkilediği kadar, okuyucular da yazarı etkiliyor. Yazar okuyucunun yorumlarından beslenebiliyor. Ya da hiçbir zaman yüz yüze karşılaşamayacağımız insanlarla fikrimizi paylaşabiliyoruz. Sürekli bir iletişim ve sonuçta diyalog halindeyiz. Sosyal medya tanımını yaparken aslında monologdan kurtulan bir medyadan söz edebiliriz.
"Sivridir Batar" Social Media Week'te şu zamana kadar dinlediğim en zevkli konuşmaydı. Tabii sohbet havasında ve sansürsüz olması ortamı eğlenceli hale getirdi.

Panelden geriye kalan notlarım...

 *İlk gün konuşmacılar arasında(Türk Usulü Sosyal Medya) yer alan Mert Alemdar örnek alınası bir şahsiyet. Hani bir şekilde üniversiteden mezun olmuşuzdur ama aslında bitirdiğimiz bölümün hiç bize göre olmadığını anlarız. Ya onu değiştirmek için bir şeyler yaparız ya da kaderimize boyun eğer, istemediğimiz işi yapmaya devam ederiz. Mert Alemdar "Su Ürünleri" fakültesinden mezun olmuş ama şimdi Türkiye'nin en büyük ajans ve firmalarına sosyal medya hizmeti sağlıyor. Örnek alınası bir durum değil mi? Bir şeyi gerçekten istemek ve çalışmanın ne denli önemli olduğunun kanıtı.
İnsanları işe alırken tabii ki sosyal ağlarını inceliyor. Sürekli like'layanları değil, üretip like alanların işe alındığını söyledi. Eğer onunla çalışma gibi bir hayaliniz varsa bunları unutmayın :)

* Rabarba'dan Oğuz Savaşan ve Fırat Ertem'in yanında Erdil Yaşaroğlu da Türk Usulü Sosyal Medya'da konuşmacılar arasındaydı. O özellikle twitter'dan bahsetti ve onu kullanırken fazla kasmadığını, yanında olan biriyle nasıl konuşuyorsa oraya öyle yazdığını söyledi. Bir ara Nike'ın sosyal medya planlarından bahsedilirken sıfır bütçeyle insanlara nasıl ulaşılabileceği konuşuluyordu, Erdil Yaşaroğlu durur mu? "Sanki global marka değil kuruyemişçi!"

* Rabarba'dan tavsiyeler: Kelimelerle oynayın, klişelere takla attırın, gündemi yakalayın, politik hiciv yapın.


* Bigumigu ekibinden Aygül ve Yalçın Pembecioğlu "Kendi Kendinin Medyası Olmak" başlıklı oturumda Cem Mumcu'ya sorularını yönelttiler. Cem Mumcu, bir insan sanal dünyada ne yapıyorsa gerçekte de onu yapıyor dedi. Sıradan medyayla blogların farkının reklam olduğunu söyledi. Bloglar daha içten ve reklam yapmadıkları için, kişinin gerçek tecrübesini yansıttığı için insanlara daha samimi görünüyor dedi. Yazmaya gönüllü olanlar için tavsiyeleri "Okuru düşünerek yazma veya başka birine anlatmak için bir şeyi okuma. Sadece yazmayı sevdiğin için, onsuz yapamadığın için yaz."


* Son oturum "Sosyal Medya ve Popüler Kültür"de Serdar Kuzuluoğlu ve Yüce Zerey'i dinledik. Dijital mecranın sosyalleşmeyi daha kolay hale getirdiğini ve ulaşılmazın yakın olduğundan bahsettiler. Aslında bizim o gün orada toplanmamız bile sosyal medyanın yarattığı bir sosyallikti.
Yüce Zerey: "Like" butonu yeni para birimi. Pazarlama açısından dislike yok, beğenmediğiniz şeylere ya bir yorum yazıyorsunuz ya da sadece öyle bakıp geçiyorsunuz."

1.2.11

Social Media Week - Istanbul



McCann Erickson'un organize edeceği Sosyal Medya Haftası dünyanın birçok başkentiyle eş zamanlı olarak 7-11 Şubat tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleşecek. İlk kez 2009'da New York'ta düzenlenen etkinlik medyada geniş yer bulmuş ve 2010'da 6 şehire daha yayılmış. 2011'de ise bu şehirlerin arasına biz de katılıyoruz. Twitter'da tesadüfi bir şekilde rastladığım Social Media Week hesabını gördükten sonra sitelerinden programı inceleyince gerçekten çok heyecanlandım.
İster profesyonel, ister amatör olarak bu konuyla ilginenin ama sosyal medya artık hayatımızın bir parçası, o yüzden bu etkinlikte herkes kendine göre bir bölüm mutlaka bulacaktır. Benim gibi editörlük yapmak isteyip dijital medya üzerine yüksek lisans yapmayı düşünen biri için ise çok daha heyecan verici bir etkinlik bu. Modadan teknolojiye, futboldan reklama, gazetecilikten müziğe kadar birçok konu ve popüler konuşmacılar var.
Yanlış bilmiyorsam, tüm etkinlik internet üzerinden canlı yayınlacak. E konu sosyal medya ise bunun olmaması şaşırtıcı olurdu değil mi? 
İlk iki günü Galatasaray Üniversitesi'nde, geri kalan üç gün Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleştirilecek etkinliğin açılış ve kapanış partileri Nublu'da olacak. Seminer sonrası yorgunluk atmak için haftanın 5 günü Nublu toplanma mekanı olacak. Etkinlik saatinin gündüz olması tabii ki çalışan kesimi olumsuz yönde etkiliyor ama yine de katılımın iyi olacağını düşünüyorum. Bigumigu'dan Sosyal Medya Trendleri'nin kontenjanı çoktan doldu bile!
Social Media Week'e katılım tamamen ücretsiz, yalnız, katılım günlere göre değil etkinliklere göre yapılıyor. Toplam 27 ayrı başlığa sahip olan programdan kendime 17 tanesini seçtim. Sizde kontenjan dolmadan etkinliklerde yerinizi alın! Umarım o zamana kadar bir aksilik olmaz ve orada görüşürüz. Kimler geliyor, görelim? 

Program, kayıt ve daha fazlası için Social Media Week website, facebook, twitter.