8.2.10

Owen Pallett - Heartland




I wish I knew him before! Ladies and gentleman I'm writing about Owen Pallet today. Beautiful voice and great talent. I have watching his concert videos in Youtube for 2 hours! Its really hard to not impressed about him. 30 years old musician had a classical music background and his first composition came in age 13. He made music for computer games, advertisements and movies. What I most like about him: his another works with great music groups like: The Last Shadow Puppets, Arcade Fire, Fucked Up, Pet Shop Boys, Grizzly Bear, Beirut and Mika.

Before "Heartland" (2010-Domino Records) he had 2 albums with his stage name "Final Fantasy". His last album out in stores in 18th of January in Europe. I think using his own name is better than FF. Maybe it shows his confidence about his works. Final Fantasy is like group or project name, no need to use it :)


His lyrics are so strong and fascinating. This conceptual album is explaining story over a farmer called Lewis. It makes "Heartland" more than an ordinary pop album. Violin, drums, orchestra... This all comes together with his great voice and creates an epic work. Don't deny yourself from this nice work, listen out! :)

------------------------------

Dinledikçe keşke daha önce tanısaymışım dediğim yetenekli, harika sesli ve muhteşem şarkılara sahip Kanada'lı Owen Pallet. 2 saattir Youtube'da konser kayıtlarını izliyorum, hayran olmamak elde değil sayın seyirciler!
 Klasik müzikle büyüyen ve keman çalarak müzik hayatına başlayan Owen ilk bestesini 13 yaşında yapmış. Birçok reklam, bilgisayar oyunu ve film içim müzik çalışmaları yapmış ama beni en çok çalıştığı isimler etkiledi. Alex Turner'la The Last Shadow Puppets albümü için çalışmış mesela. Arcade Fire, Grizzly Bear, Beirut, Mika, Pet Shop Boys, Fucked Up vs.


Daha önce çok sevdiği oyun olan Final Fantasy ismini kullanarak iki albüm çıkaran Owen Pallet, 18 Ocak'ta Avrupa'da yayınlanan Heartland albümünde kendi ismini kullanmayı tercih etmiş. Ki bence çok daha iyi yapmış, çünkü başka bir isimle sanki bir grup ya da başka bir projeymiş gibi duruyor. Oysa ki adam başlı başına bir orkestra gibi. Kendini ortaya çıkarması yaptığı işe ve kendisine olan güvenini de kanıtlıyor belki de.


Sözler açısından çok kuvvetli, harika bir kalemi olduğunu söylemeliyim. Bu konsept albümde "Lewis" adlı bir çiftçi üzerinden hikayeler anlatılıyor,bu da "Heartland"i sıradan bir pop albümü olmaktan çok öteye taşıyor.  Keman, davullar, orkestra.. Tüm bunlar Owen Pallet'in sesiyle masalsı bir anlatıma kavuşuyor.
Sizde bu sese duyarsız kalmayın, dinleyin.


6.2.10

Flavio

In my birthday Istanbul was snowy and everywhere wrapped around white. So my birthday delayed for one week. Lately we choose places that we heard much about it but never have time to go. Friends sent me message: "We will be at Flavio in thursday evening, c ya". Weather was so cold again but we got warm when went to Flavio. Its not a big place but has a great atmosphere. There is lot of great Italian food in Flavio's menu. I prefered Ravioli with pesto and 5 cheese. One of my friend ate special Pizza with steak, mushroom and onions. It shapes like an eye and ingredients are in the middle of pizza. Before main meal they served focaccia bread with some Italian starters for treat us.

You can create your own pizza by choosing extra toppings on Margherita. Also they have long beverage menu, its hard to choose but they help you :) Menu is written inside in old vinyl covers and bill comes in DVD case. I like this little details.


There is lot of Italian Restaurants in Istanbul but Flavio's difference is its staff. They are so kind and treats friendly to you. If you're working in Beyoğlu or if you're there in lunch time you should go there because they have economic meals in between 12:00 to 14:00 pm. Great chance to taste delicious meals :)



------------------------------

Doğum günümde her yer bembeyaz ve kesinlikle dışarı çıkılmayacak bir haldeydi. Hani İstanbul'u bembeyaz yapan ilk kar günü :) Yakın arkadaşlarımla kutlamamız 1 hafta ertelendi tabii ki. Pazartesi günü gelen mesajda "Perşembe günü Flavio'dayız hep birlikte" demişlerdi. Son zamanlarda doğum günleri için daha önce duyduğumuz ama gitmediğimiz yerleri tercih ediyoruz. Bu seferde Asmalımescit'deki Flavio'yu seçmişlerdi.
Asmalı'daki kalabalığın başlamadığı, hatta baya boş olduğu saatleri seçmiştik.

Hava yine inanılmaz soğuktu ama içeri girince anında ısındık. Geç kalan bir arkadaşımızı beklerken yavaştan menüye göz atmaya başladık. Küçük, samimi, sıcak, loş bir ortamı olan Flavio'da birbirinden güzel İtalyan lezzetleri var, hepsinden azar azar denemek istiyor insan. Benim tercihim -ceviz ve karabiber soslu beş peynirli ravioli- oldu(enfesti!). Genelde makarna tercih ettik ama bir daha ki sefere mutlaka pizzalarını tadacağım. Arkadaşımın yediği pizza -yeme de yanında yat- türünden birşeydi. Göz şeklinde ve malzemenin ortasında buluştuğu pizza gerçekten güzel görünüyordu. Yemekten önce gelen sıcacık ekmek, zeytinyağı ve domatesle mozarella'nın buluştuğu aperatif ikramlardan sonra yemek gelmeseydi bile şikayet etmezdim herhalde :)

Pizzanızı margherita üstüne eklediğiniz diğer malzemelerle sizde yaratabiliyorsunuz. Pesto soslu karabiberli tagliatelle yiyen arkadaşım pestosunu az kremasını çok bulmuş mesela, o yüzden aklınızda olsun eğer yemeğinize eklemek istediğiniz ya da az olmasını istediğiniz birşey varsa önceden belirtin.
İçecek menüleri de gayet geniş, o yüzden karar vermek zor oluyor. Nasıl bir tat aradığınızı biliyorsanız, önerilere kulak verin, pişman olmuyorsunuz :)

Küçük detaylar: Menü eski plak kapakları içine yazılmış bir şekilde, hesapta dvd kutusunda geliyor. Böyle küçük ama güzel detayları seviyorum.


İşletmesi sanırım yakın zamanda değişmiş, önceki halini bilmiyorum ama ben bu halini çok beğendim. Diğer İtalyan restoranlarından farkı ne derseniz kesinlikle personeli diyebilirim, çok cana yakın ve sempatik insanlar. Bu arada Beyoğlu'da çalışıyorsanız ya da öğle saatlerinde yolunuz o taraflara düşerse Flavio'nun hazırladığı gayet ekonomik menüler var. Güzel tatları denemek için iyi bir fırsat olabilir :)


*Meydandan tünele doğru inerken sağda Adidas Originals mağazasının olduğu sokağa girince solda Flavio'yu göreceksiniz.
 
 

Earth Cafe Restaurant

İtiraf etmeliyim, Forum İstanbul açılmadan önce oranın öyle büyük ve güzel mağazalarla dolacağını hiç düşünmemiştim. İçinde birkaç iyi marka olan ama gerisi boş olan, belki Ikea'ya gidileceği zaman uğranan bir yer olacağını zannediyordum. Belkide semt yüzünden öyle bir önyargıya varmışımdır, bilemiyorum.
Hafta içi gittiğiniz zaman rahat rahat alışveriş yapabileceğiniz, birçok markanın bulunduğu ve sinemasının gayet iyi olduğu bir yermiş oysa ki. Ayrıca ulaşımı da çok rahat.

Fena bir food court'u yok ama asıl dikkatimi çeken Cookshop ve Kitchenette gibi mekanların bulunması.
Yalnız onlara bir rakip daha gelmiş. Earth Cafe-Restaurant. Geçtiğimiz günlerde iki arkadaşımla havaların karlı olması yüzünden bize ulaşım açısından kolay olduğundan buluşmak için Forum'u seçtik. Onları beklerken tesadüfen gördüm Earth Cafe'yi, alt kaltta Intersport'un hemen yanında. İçerden girişi hiç dikkat çekmiyor. Dışardan girerseniz görmeniz daha kolay. Orayı gördüğüm zaman gidip denenmeli diye düşündüm, meğerse arkadaşlarımında aklında orası varmış. Böylece Earth Cafe'ye doğru yollandık.

Girişi sizi yanıltmasın, içerisi oldukça büyük ve ferah bir mekan. Haftasonları nasıl olur bilmiyorum ama biz gittiğimizde 5-6 masa doluydu sadece. Dekorasyon ahşap ağırlıklı, çok rahat koltukları ve bar tarzı bölümü de mevcut. Dekorasyonda en beğendiğim şey baştan aşağı cam kapılı kocaman kitaplıktı. İçinde her türlü kitapları bulabileceğiniz kitaplıkta atlı karınca, büyüteç, noel baba gibi çok şeker dekorasyon öğeleride vardı.


Menüye gelirsek, çok geniş bir başlangıçlar bölümünün ardından 5-6 çeşit hamburger çeşidi, pizza, makarna, tavuk, et ve vejeteryan bölümü var. Patatesleri de unutmamalıyım tabi :) Çok lezzetli 4 çeşit patatesleri var. Yanlış hatırlamıyorsam ana yemeklerin fiyatı 15-35 TL arası. Porsiyonlar çok büyük ve doyurucu. En önemlisi de sürekli başınızda dikilen, "başka bir isteğiniz var mı, yoksa gidin!" bakışıyla sizi süzen elemanlar yok. Hatta o kadar rahat ki, ev ortamındaymış gibi hareket edebilirsiniz.

Çıkmadan önce lavaboya uğrarsanız orda bile ne kadar dikkat çekici davrandıklarını göreceksiniz. Kütük şeklinde lavabolar, tuvaletlerin üstünde neon ışıklarla yazılan "Save the Planet" sloganı gibi :)

Umarım o alışveriş merkezinin içinde kaybolmaz ve kısa zamanda farkedilen bir yer haline gelir. Tabi bunun için öncelikle bir web sitelerinin olması şart. Malesef web'de onlar hakkında ne bir yorum ne de bir habere rastladım. Yolunuz Forum'a düşerse Earth Cafe-Restaurant'a uğrayın derim.

Dip not: Haftasonları açık büfe kahvaltıları da oluyormuş. Ücreti kişi başı 15 TL.


2.2.10

Big iPhone? / iPhone'u büyütmekten öteye gidemediniz mi? /

Apple products are generally defined as well designed and charismatic. Even Karl Lagerfeld has collection of iPod's and give gift to friends. I read that he has all models of iPod's for sure :)

Every year Apple makes little changes in iPod's and sells again. I guess fm or camera preferences are not hard to do before, right?


Anyways, I would like to write about the new iPad today. It looks like they made big iPhone. Actually iPhone is better than this! Let's look at some little(!) details about iPad.


If you would like to listen to music when writing an e-mail, sorry - it's not possible.
Usb? Nope.
Camera? Oh no baby.
When you would like to play flash required games you will see that iPad is not support flash feature.
They say iPad is useful for e-book stuff but don't you know that long usage of LED screen has bad effects on eyes and headache?
I mean, Steve Jobs could make better than this?
Buying netbook is better than buy iPad for $500.


Still haven't watch this? :) iPad - The Peter Serafinowicz Show





------------------------------

Evet Apple ürünleri genelde tasarım harikası ve karizmatik olarak tanımlanabilirler.
Karl Lagerfeld'in bile en sevdiği şey iPod koleksiyonu yapmak ve arkadaşlarına iPod hediye etmekmiş.
Her renk ve jenerasyona ait iPod'u varmış haliyle.. E onda olmayacakta bizde mi olacak? :)
Apple her sene iPod'larına ufacık değişiklikler ekleyerek yeniden satışa sunuyor. Fm ya da kamera özelliğini 5 sene önce yapmak pekte zor olmazdı herhalde?


Neyse bugün asıl bahsetmek istediğim şu merakla beklenen ve bence tamamen hayal kırıklığı olan iPad.
iPhone'u alıp büyütmüş insanlara da farklı birşeymiş gibi yansıtmaya çalışıyorlar üstelik.
Bazı küçük(!) detaylar iPad'i cazip kılan bütün özelliklerini (eğer varsa?) yerle bir ediyor.






Mail yazarken müziğimi de dinleyeyim derseniz olmuyor mesela.
Usb? Yok canım.
Kamera? O da yok, taze bitti.
Flash destekli oyun oynayayım ya da video izleyeyim derseniz Ipad'in Flash özelliğini desteklemediğini göreceksiniz.
iPad'in özellikle e-book olayı için çok faydalı olacağı söyleniyor, peki ekran özellikleri gözlerimizi yormadan bunu yapmaya müsait mi acaba? LED ekranın uzun süreli kullanımının bilinen bazı kötü etkileri var tabi.
Steve Jobs bundan daha iyisini yapabilirdi sanki?
$500'a iPad alacağınıza küçük sevimli netbook'larla çok daha mutlu olabileceğinizi düşünüyorum.


Hala daha izlemediyseniz bu parodiyi izlemenizi de tavsiye ediyorum :)