26.12.10

My dream Santa carries lots of cool stuff.


I hope you all had great time in Christmas. Generally we don't celebrate Christmas in Turkey but Santa reminds new year to us. So I drew my dream Santa(he is young, fit and carries some cool stuff) and attached little part of what I want in new year. Who knows, maybe next year I'll have some of these :)
Noel'i kutlayanlar umarım çok güzel vakit geçirmişlerdir. Genel olarak Noel'i kutlamıyor olabiliriz ama Noel Baba bizde de yılbaşını anımsatan bir figür haline geldi. Bende hayalimdeki Noel Baba'yı çizdim(genç, fit - şahane hediyeler taşıyor) ve bana getirmesini istediklerimi de(az bir kısmını :p) şöyle bi iliştireyim dedim. Kim bilir, belki yeni yıl bazılarını bana getirir :)


I want this Zara jacket and lovely hat at first but actually more than that I want to have a great job in new year. And more and more travelling :) ! Love? Money?... What's your wish for the new year?
Şu Zara ceketi ve nerden olduğunu bilmediğim şu şapkayı çok istiyorum ama yeni yıldan en çok istediğim şey iyi bir iş! ha unutmadan çok daha fazla seyahat istiyorum :) Aşk ya da para? Sizin yeni yıl dileğiniz ne?

23.12.10

Bu kadar alışveriş merkezi yetmez mi?

Çocukluğuma dair hatırladığım şeylerin başında Galleria Fame City'de geçirdiğim güzel zamanlar gelir. Çok küçüktüm, Galleria'nın tek alışveriş merkezi olduğu yıllardı. Oraya gitmek en büyük eğlencelerden biriydi. Anneme Galleria açılmadan önce nerelerden alışveriş yaptığını sordum. "Nişantaşı ve Osmanbey'den alışveriş yapar, çoğu zamanda aldığım Burda dergisinin yardımıyla size kıyafet dikerdim" dedi. O elbiseleri hatırlıyorum, kesinlike sahip olduğum en güzel kıyafetler onlardı.
Şimdi ise giysilerde seçeneğimiz sınırsız ve alışveriş merkezine gitmek eğlence dışında bir rutin oldu. Tabii ki çeşitlilik ve seçeneklerin çoğalması çok güzel ama artık bu kadarı fazla olmuyor mu? Şehrin her tarafı kocaman beton yığınlarıyla dolduruldu. Nefes alacak yerler gittikçe azalıyor. İstanbul'daki AVM sayısı 100'e yaklaşmış durumda ve hala yeni projeler yapılıyor. Bu kadar çok alışveriş merkezine karşın, haftasonları gittiğinizde hepsi tıklım tıklım oluyor. Bunu gören yatırımcılarda insanların buna ihtiyacı olduğunu düşünerek ve para kazanacaklarını bilerek yeni projeler üstünde yoğunlaşıyorlar. Ama para kazanmanın başka yolları, insanların zaman geçireceği başka yerlerde olmalı.
Lunaparkları saymıyorum, İstanbul'da bana iyi bir eğlence parkı söyleyebilir misiniz? Bence İstanbul Disneyland ayarında bir eğlence parkını hak ediyor. Hatta bu zamana kadar yapmamaları çok tuhaf.
Peki MAC, Sports International, Hillside gibi uçuk fiyatlı spor merkezlerinin haricinde uygun fiyata gidebileceğimiz spor kompleksleri? Belki belediye tesislerini söyleceksiniz ama onlarda gün, saat kısıtlaması var. Haftada 2 gün, 2 saat yüzeceksiniz diye 180 TL veriyorsunuz ki bu da belediye tesislerine ve saatine göre çok yüksek bir fiyat. Hani hep Avrupa ve Amerika önümüzde örnek ya, madem öyle AVM açılacağına daha çok spor kompleksi yapılsa. Merter-Ataköy arası İstanbul'un en yoğun nüfusunun olduğu yerlerden birinde doğru düzgün yüzecek bir havuz yok. Amerika'da AVM çılgınlığı var evet, neredeyse her semtte gidebileceğiniz kocaman alışveriş merkezleri mevcut ama ona karşılık her semtte 25 dolar gibi uygun bir ücretle aylık saat ve gün sınırlaması olmadan spor yapabileceğiniz yerlerde var. Ülkemizde bunlar hala lüks sayıldığı için belirttiğim spor merkezleri sadece üst tabakaya hitap ediyor.
Türkiye'de bunları gerçekleştirebilecek yatırımcılar yok mu? Gelir düzeyinin az olduğu, arsa fiyatlarının düşük olduğu yerleri AVM'lerle dolduracaklarına daha faydalı birşey yapıp bunlara kafayı yorsalar mesela?
Kişisel gelişim kursları, tiyatro-konser salonları olsa daha fazla... Bunlar arz talep meselesi olabilir ama toplumun şekillenmesi dış etkenlerede bağlıdır. İnsanlar çevrelerinde olanlara kayıtsız kalamazlar. Yerinde saymayan, ilerleyen bir toplum için onu kültürel ve sosyal açıdan doyurmak gerekir. Umarım bu çılgınlık bir yerde son bulur ve şehri yok etmeden önce dönüp ona bir bakma fırsatı bulurlar.

22.12.10

All Good Things


3. sayfa haberleri vardır ya, işte bu film aslında öyle gerçek bir hikayenin beyaz perdeye yansıması. Andrew Jarecki'nin belgesel haricinde çektiği ilk uzun metrajlı film. 80'ler New York'unda gayrimenkul zengini bir adamın oğlu olan Robert Durst'ü (ismi filmde David Marks olarak değiştirilmiş) Ryan Gosling, eşini ise Kirsten Dunst oynuyor. Filmi izlemeden önce bildiğim tek şey kimlerin oynadığıydı (ki son zamanlarda trailer bile izlemeden sadece afişine bakarak film izliyorum-beklenti olmadan izleyince çok daha fazla zevk alıyorum). David'in eşiyle aralarındaki tuhaf ilişki filmde şahane işlenmiş. David'in babasına bağlı olmasıyla, eşi Katie'nin tıp okumaya başlayarak kendi bağımsızlığını elde etmesi onun korkularını tetikliyor ve olaylar öylece gelişiyor. Yavaş devam eden ve karakterlere bağlı filmlere dayanabiliyorsanız mutlaka izleyin. Konusu size pek çekici gelmeyebilir ama sadece Ryan Gosling'in performansı için bile bu film izlenir.

Anyone Can Make Difference.




"No one gets to pick where or when they are born. Why should they be discriminated against because of it?"

Best Albums of 2010 - #10 to #1.

10. Belle And Sebastian - Write About Love (Matador)

In "Write About Love" song Carey Mulligan sings with Stuart Murdoch. She becomes one of my favorite actress after "An Education"(It was great script but expression was weak, just love it because of CM). Carey amazed me with her gracefull acting, I don't know that she has also pretty voice until this song. I love Belle and Sebastian's melodically smooth, lyrically romantic songs. This album makes you repeat - listen and listen more.
"Write About Love" şarkısında son zamanlarda en sevdiğim aktrislerden biri olan Carey Mulligan Stuart Murdoch'a eşlik ediyor. Carey'nin zarif oyunculuğuna "An Education"ı izlediğimde bayılmıştım (her ne kadar iyi bir hikaye olup anlatımı zayıf kalsada o filmi sadece CM yüzünden seviyorum). Bu şarkıya kadar tatlı bir sesi olduğunu bilmiyordum. Belle and Sebastian'ın yumuşak melodili, romantik sözlü şarkılarını çok seviyorum. Bu albümü sürekli tekrar tekrar dinlemek isteyeceksiniz.

Belle and Sebastian ft. Carey Mulligan - Write About Love

9. Girls - Broken Dreams Club EP (True Panther)

Lyrics are about girls, for sure. Still, it's not going cliche, emotional but definitely can't categorize in "emo rock". There is no novelty and gimmickry in the sounds. Despite this, it has clear melodies, nice pop tones and kind of blues guitar chords. If I describe their music in one word, it could be 'sincerity'. (For whole post click here)
Sözler tabii ki de hep kızlara yazılmış. Buna rağmen kesinlikle klişe olmuyor, duygusal olmasına rağmen "emo" topraklarına asla girmiyor. Müziklerde ise yenilik ve şatafat yok. Tam tersine kulak tırmalamayan net melodiler, sağlam pop tınıları ve gitar eşliğinde birazda blues esintisiyle içimize işliyorlar. Girls'ün müziğini bir kelimeyle tanımlamam gerekirse bu "samimiyet" olur. (Yazının tamamı için buraya tık)
Girls - Alright

8- Best Coast - Crazy For You (Mexican Summer)

"Crazy For You" is just so real. Especially girls in 20's understand that well. It's based on relationships. So sweet, not bothered and has South's warm atmosphere. Also you should follow them on twitter. Bethany constantly shares tour experiences, pics and replies lots of mentions :)

"Crazy For You" o kadar gerçek bir albüm ki... Özellikle 20'li yaşlarda olan kızlar bunu daha iyi anlayacaktır. Tamamen ilişkiler üzerine kurulu bir albüm. Çok tatlı, kafa yormayan, Güney'in sıcaklığını içinde barındıran bir albüm. Onları twitter'dan mutlaka takip etmelisiniz, Bethany turda yaşananları, gördüğü enteresan olayları sürekli tweet'liyor, görseller paylaşıyor ve mention'larınıza cevap alma olasılığınız yüksek :)
 
Best Coast -Crazy For You

7- Arcade Fire - The Suburbs (Merge)

If you listen some bands since their beginning you can feel the difference in every new album. I felt that in 2009 when I listened Arctic Monkey's Humbug. And now I feel that too, I said "They grew up and this is album of maturity". 16 songs in this album, you should love it at first or you'll used to after few listening. It's not easy but you'll love it ultimately.

Bazı grupları ilk albümlerinden beri dinliyorsanız her yeni albümde değişik birşeyler farkedersiniz. Mesela 2009'da Arctic Monkeys-Humbug albümünü dinlediğimde hissettiklerimin benzerini "The Suburbs"ı dinlediğimde de hissettim. Bu olgunluk albümü olmuş dedim. Albümde 16 şarkı var, ya ilk dinlediğinizde evet bu Arcade Fire'ın şimdiye kadar yaptığı en iyi iş dersiniz ya da birkaç dinleyişten sonra seversiniz. Öyle kolay bir albüm değil ama sevilmeyecek gibi hiç değil. Tadına doyulmaz bir albüm "The Suburbs".

Arcade Fire - We Used to Wait

6- These New Puritans - Hidden (Domino)

I don't want to say so much things about this album just listen this... And tell me what you feel (I lost myself in it).
Bu albüm hakkında fazla söyleyecek birşey yok. Sadece şu şarkıyı dinleyin ve neler hissettiğinizi söyleyin (Şahsen ben kendimi kaybettim).





These New Puritans - Attack Music

5- MGMT - Congratulations (Columbia)

Congratulations is not coherent album, really mixed and it makes it different. Generally after successful debut, bands obstruct somewhere. People expect more but thought that they can be fall. In this album MGMT made it totally right. It's like bunch of 80's with modern pop. So, they proved that they're not ona album band. By the the way, how the hell is Siberian Breaks? Clap your hands for MGMT!

Congratulations tutarlı bir albüm değil. Karışık ve çok farklı. İlk albümün başarısı sonrasında genelde gruplarda bir tıkanma yaşanabilir. Hani o yüzden beklentiler yüksek olur ama düşüş olacağını tahmin edebiliriz. Bence bu albümde MGMT beklentileri karşıladı. 80'lerden günümüze bir buket halinde sundukları albümle tek albümlük bir grup olmadıklarını kanıtlamış oldular. Ayrıca Siberian Breaks nasıl birşeydir öyle? Alkışlar MGMT'ye!

MGMT - Siberian Breaks


4- Chromeo - Business Casual (Atlantic)
 The only and best Jew-Arab collaboration: Chromeo! You can't pass any of the songs. They wanted to rock the music world, and did it. La Roux feauturing Hot Mess is perfect start and it countinues glamorously. Songs not hiding in one another's shadow. All of them have different taste, really delicious. If you won't listen it, you'll miss a lot. They came to Istanbul twice and hope they'll come again.
Tek ve en iyi Yahudi-Arap iş birliği: Chromeo! Bu albümde tek bir şarkıyı bile es geçemiyorsunuz. Resmen bizleri sallamak istemişler. La Roux destekli Hot Mess'le şahane bir açılış yapan albüm aynı güzellikte devam ediyor. Hiç bir şarkı diğerinin gölgesinde kalmamış. O kadar eğlenceli ve lezzetli bir albüm ki, dinlemezseniz çok şey kaçırmışsınız demektir. İstanbul'a iki kez gelen grubu tabii ki yine bekliyoruz.


Chromeo - When The Night Falls


3- The Black Keys - Brothers (Nonesuch) 

 I love blues spirit. Because of that I love White Stripes and... The Black Keys. They extremly have this strong feeling. The Black Keys are more into ballads and if you need it Brothers is the pretty good album for you. Enjoy the alternative blues soul in your veins.

Blues ruhunu çok seviyorum, White Stripes ve The Black Keys'i sevmem o sebeptendir. Onlarda bu acayip güçlü duygu var. The Black Keys, White Stripes'a göre bünyesinde daha çok ballad barındırıyor. Eğer ihtiyacınız buysa Brothers size göre gayet iyi bir albüm olabilir. Alternatif blues ruhunu damarlarınızda hissedin.


The Black Keys - Howlin' For You


2- Vampire Weekend - Contra (XL)

It's really hard to put Vampire Weekend in one genre. Their hybrid music makes them one of the uniqie bands in indie area. Also, they become popular but its not irritates me. They deserve more attention to their successful music. They're so young and so creative, I love Ezra's sharp lyrics. Mixing lot of things and creates great music... Not easy but they do that.
Vampire Weekend'i tek bir türün içine koyabilmek çok zor. Melez müzikleri indie gruplar arasında onları çok farklı bir yere konumlandırmış durumda. ha bu aradda baya popülerde oldular ama rahatsız edici bir durum değil. Çok genç, çok yaratıcı ve Ezra'nın harika sözlerine sahipler. Bu kadar şeyi karıştırıp iyi müzik yapmak kolay değil ama onlar bunu başardı.


Vampire Weekend - Horchata


1- Gorillaz - Plastic Beach (Virgin)

And the best album of the 2010 is... Flawless Plastic Beach.
Gorillaz has one music genius called Damon Albarn. He makes everything beautiful and musically gorgeous. I don't know what to write about PB cause it has something more than ordinary album. It makes your ears feel in heaven. Look at that artists collaboration in the album: Snoop Dog to Mos Def, Little Dragon to Lou Reed or Lebanese National Orchestra? Wow! I mean this is really so cool. And the worst thing is I missed their concert in Chicago! Ha! I choose this best album of the year but it's beyond the years... Classic.
Ve işte yılın albümü... Kusursuz Plastic Beach.
Gorillaz Damon Albarn denen bir dahiye sahip. O ne yapsa mükemmel oluyor. Aslında bu albüm hakkında ne yazacağımı bilemiyorum, çünkü bu bir albümden çok fazlasına sahip. Bu albümü dinlediğinizde kulaklarınız kendini cennette zannedecek. Yani şuna bi baksanıza bu şarkıcılar nasıl bir araya geliyor? Snoop Dog'dan Mos Def'e, Little Dragon'dan Lou Reed'e... Ya da Lübnan Ulusal Orkestrası? Çok ama çok cool. Ve en kötüsü ne biliyor musunuz, Chicago'da olduğum zaman onların konserini kaçırdım, çok acı. Bu albümü yılın albümü seçtim ama bu yılın çok ötesinde bu... Bir klasik.


Gorillaz - Empire Ants (feat. Little Dragon)


Full List
1- Gorillaz - Plastic Beach

2- Vampire Weekend - Contra
3- The Black Keys - Brothers
4- Chromeo - Business Casual
5- MGMT - Congratulations
6- These New Puritans - Hidden
7- Arcade Fire - The Suburbs
8- Best Coast - Crazy For You
9- Girls - Broken Dreams Club EP
10- Belle and Sebastian - Write About Love
11- Delphic - Acolyte
12- Klaxons - Surfing the Void
13 - Interpol - Interpol
14- The Roots - How I Got Over
15- Wolf Parade - Expo 86
16- Kele - The Boxer
17- Athena - Pis
18- Owen Pallett - Heartland
19- Janelle Monae - The ArchAndroid
20- Hurts - Happiness
21- The Walkmen - Lisbon
22- Hot Chip - One Life Stand
23- The National - High Violet
24- She&Him - Volume II
25- The Drums - The Drums
26- Kid Cudi - Man on The Moon II/The Legend of Mr. Rager
27- Karen Elson - The Ghost Who Walks
28- Kate Nash- My Best Friend is You
29- Crystal Castles - Crystal Castles
30- Kings of Leon - Come Around Sundown
31- Sufian Stevens- The Age of Adz
32- Robyn - Body Talk Pt.1-Pt.2
33- Marina and The Diamonds - Family Jewels
34- Band of Horses - Infinite Arms
35- Ellie Goulding - Lights

18.12.10

Best Albums of 2010 - #29 to #11

List continues... By the way SoundCloud was down for a day because of that I'm lıttle late to publish my list. Top Ten is on the way!
Liste devam ediyor ama SoundCloud bir süreliğine iptal olduğu için geciktim. Top Ten'i de hazırlayıp fırına vereceğim en kısa zamanda!
29- Crystal Castles - Crystal Castles

I didn't like their debut but it seems like CC improved theirselves. It has great hits like Not In Love, Intimate, Baptism... Worth to listen.
Açıkçası ilk albümlerine hiç ısınamamıştım. Görünen o ki kendilerini çok geliştirmişler ve bu sefer iyi bir albüm yapmayı başarmışlar. Not In Love, Intimate ve Baptism gibi hit olabilecek şarkıları barındıran albüm dinlemeye değer.

Crystal Castles - Celestica


28. Kate Nash - My Best Friend is You (Fiction)
Ok, Made of Bricks is my favourite but this album also has taste. Some people compare her with Lily Allen but no she is 10 ways better than her, believe me. I feel happy when I listen Kate Nash, my mood changes immediately.
Made of Bricks albümü kesinlikle favorimdir ama bu albümünde gideri var. Bazı insanlar onu Lily Allen'la karşılaştırıyor ama bence ondan 10 kat daha iyi, inanın bana. Kate Nash dinlediğim zaman mutlu oluyorum, modum anında değişiyor.

Kate Nash - Paris

27 - Karen Elson - The Ghost Who Walks (XL/Third Man)
I wrote about her album before here. I'm a fan of Jack White and now I'm a fan of his wife too. This album is lyrically pretty and her voice is too. Hope that she continues to sing.
Bu albüm hakkında daha önce burada yazmıştım. Jack White'ın büyük bir hayranı olarak artık eşininde hayranıyım. Bu albüm sözleri açısından çok güzel ve tabii Karen Elson'ın sesi de öyle. Umarım şarkı söylemeye devam eder.

Karen Elson - The Ghost Who Walks


26 - Kid Cudi - Man On The Man II: The Legend of Mr. Rager (G.O.O.D.)

Lots of featurings, super beats and Kid Cudi's talent made this album great. You know he is on Kanye West's label, so you can feel the touch of that. (By the way Kanye's new album is not on my list, cause haven't listened it yet, waiting for that storm ends)
Şarkıların yarısında ona eşlik eden birileri var. Süper ritmler ve Kid Cudi'nin yeteneği var. E bunlar bu albümü iyi yapmaya yetiyor. Bildiğiniz gibi Kid Cudi Kanye West'in kanatları altında, şarkılarda bazen o dokunuşu hissedebiliyorsunuz. (Henüz Kanye West'in yeni albümünü dinlemedim, şu fırtınası bir geçsinde o zaman bakarız.)

Kid Cudi Feat. Mary J. Blige - Don't Play This Song-RGF

25- The Drums - The Drums (Island Records- Moshi Moshi)

I love this New Yorker boys. They have catchy melodies and 80's breeze which is so sweet. I bet they are great festival band.
Bu New York'lu çocukları çok seviyorum. Akılda kalıcı melodileri var. Hemde 80'lerin esintilerini yansıtmışlar müziklerine, ki bu da çok tatlı birşey. Eminim ki The Drums çok iyi bir festival grubudur. Mesaj bi yerlere gitse keşke!
The Drums - Forever And Ever Amen by wwwta

24- She and Him - Volume II (Merge)
I have a crush on Zooey Deschanel! Zooey Deschanel is not typical Hollywood actress turned into singer. She really have a talent. She writes with M. Ward and sings very well. The fact is Volume II is better than I, so that means she makes it all great together - acting and singing. Go on Zoeey!
Zoeey Deschanel'e resmen bayılıyorum! Oyunculuktan şarkıcılığa dönen tipik Hollywood tiplerinden biri değil bir kere. Gerçekten yeteneği var. M. Ward'la birlikte yazdığı şarkı yazıyor ve o cici sesiyle söylüyor. Gerçek şu ki Volume II, I'i solladı bence. Bu da demek ki Zooey şarkıcılığı da oyunculuğu da şarkıcılığı da çok iyi yapıyor. Yürü kim tutar seni!


She & Him - Thieves

23 - The National - High Violet (4AD)

They tell us their ordinary life so it makes them one of us. We feel close to this band cause they don't lie. They made great albums before but this one is my favourite.
Onlar bize sıradan hayatlarını anlatıyorlar ve bu da onları bizden biri yapıyor. Kendimizi onlara yakın hissediyoruz çünkü yalan söylemiyorlar. Bundan önce çok iyi albümler yaptılar ama bu benim favorimdir.

The National - Afraid Of Everyone by halloweengum


22- Hot Chip - One Life Stand (Astralwerks)
Isn't it great album name? I really liked it. This album is not so different from classic Hot Chip sound. Actually I've waited for something more, cause this band is really powerful and got a potencial to go forward. Cause The Warning make me believe that Hot Chip is a great band and have great future. So, it's not less or more from The Warning(2nd and best album of Hot Chip) but if you like Hot Chip sound and happy for little things you can satisfy.
Albümün ismini çok beğendim, sizcede çok güzel değil mi? Bu albüm klasik Hot Chip sound'undan pek uzak değil. Aslında ben onlardan çok daha fazlasını bekliyordum çünkü potansiyeli yüksek bir grup. En azından The Warning bende o hissi uyandırmıştı. Bu albüm The Warning'den ne fazla ne de eksik, eğer küçük şeyler sizi mutlu ediyorsa ve Hot Chip'i seviyorsanız bu albüm sizi tatmin edebilir.
Hot Chip - I Feel Better by HOTCHIP


21- The Walkmen - Lisbon (Fat Possum)

Lisbon is full of sadness, heartbreaking stories but they express it in most soft way. This album is so warm.
Lisbon üzüntü ve kalp kırıklıklarıyla dolu bir albüm ama grubun bunu anlatış şekli çok yumuşak. Çok sıcak bir albüm.



Angela Surf City - The Walkmen by mickmgmt


20. Hurts - Happiness (RCA)
No doubt, Wonderful Life is one of the most delicate single of the year. I listened it a lot but still not bored. This album is like adaptation of 80s. Ok there is some cliches but this doesn't mean its a bad album. On the contrary its realy great with powerful ballads and synth beats. 8.5(with stars) from 10 to these gentlemen from me. I love synthpop!
Wonderful Life hiç kuşkusuz bu yılın en iyi single'larından biri. O kadar çok dinledim ki ama hala bıkmış değilim. Albüm 80lerin günümüze uyarlanmış şekli gibi sanki. Klişeler olabilir ama bu Happiness'i kesinlikle kötü bir albüm yapmıyor. Benden jilet gibi beyefendilere yıldızlı bir 8.5. Synthpop'u seviyorum!
HURTS - Wonderful Life by trilobitte



19- Janelle Monae - The ArchAndroid (Bad Boy, Wondaland Arts Society)
She is like mixing of Michael Jakcson and Outkast. When I first listened her I didn't know that she is connected with Outkast (she met to Big Boi from Outkast and then have songs together so this affects her music). So energic and powerful album. Better than most of popular R&B women.
Janelle, Michael Jackson'la Outkast'in bir karışımı gibi. Onu ilk dinlediğimde Outkast'la bir bağı olduğunu bilmiyordum ama ilk albümünden sonra onunla tanışmış ve daha sonra birlikte şarkı yapmışlar. Enerji dolu ve güçlü bir albüm. Piyasadaki en popüler R&B'i yıldızlarından çok daha iyi.
Janelle Monae - Cold War by Atlantic Records


18- Owen Pallett - Heartland (Domino)

He stole my heart with his violin. We're lucky to see him on the stage live. He took us to another world with his violin and dreamy voice.
Owen Pallett kemanıyla kalbimi çaldı. Onu sahnede izleyebilenler olarak şanslıyız. Bizi rüya gibi sesi ve kemanıyla bambaşka bir dünyaya götürdü.

05 Export 5 (Tryst with Mephistopheles) by Owen Pallett


17- Athena - Pis (Pasaj)
Only Turkish album on my list (sure there is lot of great bands like Gevende, The Revolters, Multitap, 123, Post Dial etc.). Athena is the only punk-ska band in Turkey. I listened them since '98 when I was 12! They worked with Mike Nielsen as a producer. Result is perfect, this is my favourite Athena album so far. I really missed to listen something like that.
Athena bu albümde daha önce Jamiroquai ile çalışan Mike Nielsen'le çalışmış. Sonuç gerçekten mükemmel. İngiltere'de yaşamakta onların müziklerine olumlu yönde bir etki etmiş olmalı. En sevdiğim Athena albümü kesinlikle Pis.
Athena - Dalga by octopusmind


16- Kele - The Boxer (Polydor)
When my favorite bands make other projects I feel excited. So when I heard that Kele is going solo (without Bloc Party) I was curious about it. He didn't dissapoint me, this album is great. Everything You Wanted is perfect song.
Sevdiğim gruplar başka projelere yönelince heyecanlanıyorum. O yüzden Kele'nin solo olarak takılacağını duyduğumda neler olacağını baya merak etmiştim. Hayal kırıklığına uğramadım, albüm baya iyi. Tabii ki Bloc Party'den farklı, aynı şeyi beklemeyin. Everything You Wanted harika bir şarkı.


Kele - Everything You Wanted

15- Wolf Parade - Expo 86 (Sub Pop)
If you ever listened old Wolf Parade albums before, this makes you surprised. Cause songs are up-beat and makes you dance. I didn't expect something like that from Wolf Parade. For sure this is better than depressive songs.
Daha önce Wolf Parade albümlerinden birini dinlemişseniz bu albüm sizi şaşırtacaktır. Çübkü şarkılar yüksek tempolu hatta bazılarında dans edebilirsiniz bile. Wolf Parade'den böyle birşey beklemiyordum ama kesinlikle depresif şarkılarından çok daha iyidir.



Wolf Parade - What Did My Lover Say?

14- The Roots - How I Got Over (Def Jam)
Most tweeting band(after Best Coast) in my list! This legendary band knows how to do music. This album has everything. Soul, indie rock collaborations, rap, orchestra sound... Its just mixed flawless.
Listemdeki Best Coast'tan sonra en fazla tweet'leyen grup! Bu efsanevi grup nasıl müzik yapacağını çok iyi biliyor. İçinde her şey var, soul, indie rock işbirliği, rap, orkestra... Kusursuzca harmanlanmış.


The Roots ft. John Legend - The Fire

13- Interpol - Interpol (Matador)

I know this is not a perfect album for Interpol. Actually little frustrating but this is Interpol and I know they will do it better next time.
Biliyorum bu Interpol'e göre çok iyi bir albüm değil. Açıkçası biraz hayal kırıklığı ama işte Interpol bu. Bir daha ki sefere daha iyi olacaklarını biliyorum.


Interpol - Summer Well

12- Klaxons - Surfing The Void (Polydor)
Klaxons is not repeating themselves in this album. You feel its the same band but sounds little different in a positive way.
Klaxons bu albümde kendini tekrarlamamış. Aynı grup olduklarını ama biraz farklı olduklarını hissedebiliyorunuz-olumlu yönde.



 

Klaxons - Twin Flames

11- Delphic - Acolyte (Polydor)
Oh it was the best album of the January. I was so thrilled when listened their debut "Acolyte". I was listened Clarion Call and Halycon for a long time! It was my Delphic craziness month. If you didn't watch "This Momentary" video, you should - won the best cinematographic video award in UK video music awards. Manchester based Delphic is one of the great indietronic band of the year.
Ocak ayının en süper albümüydü bu. İlk dinlediğimde çok heyecanlanmıştım hatta sürekli Clarion Call ve Halycon'u dinleyip duruyordum. Böyle çılgınca bir ay geçmişti :) Manchester çıkışlı Delphic yılın en iyi indietronic grubu bence. İzlememişseniz en iyi sinematografi ödülü alan "This Momentary" klibine bir göz atmalısınız.


Delphic - Clarion Call

15.12.10

Best Albums of 2010 - #35 to #30.

I must say that this is totally my subjective list of best albums of the year.
Yılın en sevdiğim albümleri - Tamamen subjektif bir listedir.

35. Ellie Goulding - Lights (Polydor)

Lights is Ellie Goulding's debut which is released in March 2010. Feels like Scandinavian touch to Brit music. Pretty pop melodies combines to folk. I really liked her first album. If you love Florence Welch, Little Boots or La Roux you will probably love Ellie too.
Lights, Ellie Goulding'in Mart 2010 tarihli debut'u. Brit tarzına biraz İskandinav tuzu eklenmiş tadı veren ilk albümünü ben çok sevdim. Güzel pop tınıları yanında hafif folk birleşimi. Benzetmek gibi olmasın ama Florence Welch, Little Boots veya La Roux seven Ellie'yi bağrına basar.

Ellie Goulding - Guns and Horses


34. Band of Horses - Infinite Arms (Sub Pop)
 
Who says basic melodies are boring? If you have good lyrics and beautiful voice like Ben Bridwell sure its not. When I listened the album it gave me the familiar feeling but liked it. Definitely in my winter albums list.
Yalın melodilerin sıkıcı olduğunu kim söyledi? Eğer iyi sözleriniz ve Ben Bridwell gibi güzel bir sesiniz varsa tabii ki sıkıcı değil. Albümü dinleyince bana çok tanıdık hissi verdi şarkılar ama buna rağmen çok sevdim. Hani bazen yaz albümü, kış albümü diye ayırırlar ya, Infinite Arms benim kış albümleri listemde.


On My Way Back Home - Band of Horses


33- Marina and The Diamonds - The Family Jewels (679 Recordings)


I love Brit girls, this is the fact. They make great music and love their accent. Actually I love almost all the Brits who make music. So, if you wanna listen great pop album (not Gaga-like) you should listen Marina's The Family Jewels. By the way The Diamond are not a back band, just translation of her surname.
Gerçek şu ki Brit kızlarını seviyorum. Çünkü güzel müzik yapıyorlar tabii birde aksan olayı var. Aslında müzik yapan neredeyse bütün İngilizleri seviyorum. Eğer iyi bir pop albümü dinlemek istiyorsanız Marina'nın The Family Jewels albümünü dinlemelisiniz.


Marina and the Diamonds - Shampain
32- Robyn - Body Talk (Interscope)

I don't know how many albums she released in 2010 as Body Talk (3 parts I guess) but I liked the Pt.1. Actually I started to listen her more after her single with I Blame Coco. Not a huge fan of her but this album makes you dance.
Robyn kaç tane Body Talk albümü yaptı takip edemedim ama ben Pt.1'i baya beğendim. I Blame Coco'yla yaptığı single'dan sonra daha çok dinlemeye başlamıştım Robyn'i. Aşırı hayranı değilim ama bu albümler dans ettiren cinsten.

Dancing On My Own


31. Sufjan Stevens - Age of Adz (Asthmatic Kitty Records)

Age of Adz is so different from other Sufjan Stevens albums. It includes tunes from disco to orchestra, so experimental. He had disease that affected his nervous system, after that he did this album. I'm really curious about his 50 States projec(He said that he will make albums for every state in America-he has Michigan and Illinois albums so far), we will see if he continues then.
Age of Adz diğer Sufjan Stevens albümlerinden çok farklı. Disco'dan orkestraya kadar bir sürü tınıyı içinde bulunduran deneysel bir albüm diyebiliriz. Bu albümden önce sinir sistemini etkileyen bir rahatsızlık geçirmiş ve sonrasında bu albümü hazırlamış. Böyle önemli bi yönüde var aslında bu albümün. Ben en çok onun 50 Eyalet projesi(Michigan ve Illinois diye iki albümü var ve Amerika'nın her eyaleti için bir albüm yapacağını söylemişti) devam edecek mi onu merak ediyorum.


Sufjan Stevens - Too Much

30- Kings of Leon - Come Around Sundown (Sony Music)

After Only By The Night expectations are so high for new Kings of Leon album. Since their first album they did it step by step. I didn't disappoint about this album. Maybe its not included big hits but it tastes their old albums. Also Caleb's gorgeous vocal is the big fact. Like I told you this is not an objective list and I can't be objective about KOL, cause they're one of my all-time favourite bands, love them!
Only By The Night gibi çok başarılı bir albümden sonra Kings of Leon beklentileri en üst düzeye çıkarmıştı. İlk albümlerinden beri adım adım yükseldiler ve her albümde çıtayı bir kat daha yükselttiler. Ben bu albümde kesinlikle hayal kırıklığına uğramadım. Biraz eski albümlerinin tadında ve samimiyetinde olmuş. Belki çok büyük hitler barındırmıyor ama işin içinde Caleb'in o harika sesi var. Bu objektif bir liste değil demiştim ama Kings of Leon konusunda özellikle subjektif olamam, çünkü en sevdiğim gruplar listesinde ilk 5'imde onlar, canlarım benim.


Kings of Leon - Beach Side

14.12.10

Incest legal in Sweden, Obtain guns at age 18 in Turkey.

Sweden government made incest LEGAL. Turkey wants to make obtain guns at age 18. For God's sake, what's happening to this world?
Since 1984 three incest incident happen in Sweden. Probably they think that would not be problem for the country so made it legal. I am not familiar to biological issue but I read previous cases happened before. There is fathers who raped his daughter, have children-phisically normal but can we imagine that they are psychologically normal?
If a person has sexual perversions he/she can have sexual relationship with brother or daughter. Psychologically healthy people that we called "normal" don't do things like that. OK I don't think because of this law has been approved whole Sweden will make sex in the family (eeew even write this thing is discusting) but I can't find reason to LEGAL this issue. Sweden is well-known as free country but this can't be barbaric like that. What the difference between human and animal?
I think Sweden's future plans are to build more hospitals for disabled people. Actually they're not thinking about future, I think.

In my country there's nonscense things are happening too. It's hard to understand that people on the government making lunatic decisions for us. In a year, average 4000 people killed by guns in Turkey. And what they did is make this more? Giving guns to 18 year olds which are still unmature and easily fooled... This is clearly encouragement to have a gun. I hope people will against to this law. We will see..

I feel so sorry for world but not losing my hope. It's in our hands to make this life beautiful and great place to live.

İsveç'te ensest ilişki yasallaşıyor, Türkiye'de silah edinme yaşını 18'e indirmek istiyor. Dünya nereye doğru gidiyor Allah aşkına?

İsveç'te 1984 yılından beri 3 ensest ilişki vakası görülmüş. Herhalde bunu yasallaştırmanın sorun olmayacağını düşünmüşler ki işleri güçleri yokken böyle bir şeyi kanun haline getirmişler. Biyolojik olarak açıklamasını yapacak kadar konuya hakim değilim ama daha önce yaşanan bazı olayları okumuştum. Kızına tecavüz eden babalar var mesela, çocukları yaşıyor... Hatta kocaman adam olmuşlar ve fiziksel olarak normal olabilirler ama ya psikolojik olarak onların dengeli insanlar olduğunu düşünebilir miyiz?
Bir insanın cinsel sapkınlıkları varsa abisiyle ya da kızıyla ilişkiye girmeyi düşünebilir. Normal diye adlandırdığımız psikolojik olarak sağlıklı insanların bunu düşüneceğini sanmıyorum.
Tamam bu yasa onaylandı diye bütün İsveç'in aile içi sekse başlayacağını düşünmüyorum ama serbest olması için bir neden bulamıyorum. O kadar barbarca bir durum ki, kendini özgür sanan bir ülkenin bu kadarda cahilleşmemesi gerek. İsveç'in gelecek planları arasında daha fazla engelli hastaneleri açmak olduğunu düşünüyorum.
Daha doğrusu bu ülkenin geleceğini pek düşünmediğini sanıyorum.

Gelelim bize... Ha zaten neyimiz doğru diyeceksiniz ama bazen devletin ve bizim vekilimiz olduğunu sanan insanların bizim adımıza verdiği saçma kararları anlamakta çok zorlanıyorum. Töre cinayetleri hala kapanmamış bir yarayken, namus uğruna birilerini öldürmeye çok meraklı insanlar varken beyni daha gelişmemiş, kolayca kandırılan ve doldurulan gençlerin eline yasal olarak silahları nasıl verirsiniz? Onu eline alınca erkekliğini kanıtlayacağını sanan insanlar yaşıyor hala ülkemizde. Bu yasayı çıkarmak silah edinmeyi teşvik etmek değilde nedir? Teşvik etmek diyorum çünkü böyle bir yasayı çıkarıp buna izin vermek başka birşey olamaz.
Dünyamız için üzülüyorum ama umudumu kaybetmiyorum. Yaşadığımız hayatı daha güzel hale getirmek bizim elimizde.

13.12.10

USA - Chicago [Part 2]

Müzeler ve görülmesi gereken diğer yerler: Art Institute'la ilgili geniş bir yazı yazmıştım daha önce. Onun haricinde zamanınız olursa ve modern sanatla ilgileniyorsanız Museum of Contemporary Art tam size göre. Müze ücretleri $10-27 arası değişiyor. Bazı müzelerin ise ücretsiz günleri oluyor, onları takip etmek için buraya göz atabilirsiniz. Art Institute $18 ve kesinlikle her kuruşuna değer. Ben diğer müzelere gitmedim ama kocaman bir dinazor iskeleti ve daha bir sürü ilginç şey görmek isterseniz Field Museum, su dünyasına ilgiliyseniz Shedd Aquarium, uzayda neler varmış derseniz Adler Planetarium alternarifler arasında tabii.
Eğer hava kapalıysa sakın denemeyin ama güzelse Chicago'ya tepeden bakmak için Willis(eski adıyla Sears) Tower'a çıkın. Ben onun yerine Navy Pier'de dönmedolaba binmeyi tercih ettim. Onda da şehri görüyorsunuz ne de olsa. Navy Pier içinde küçük kapalı bir botanik bahçe, Shakespeare Tiyatrosu, ufak bir lunapark ve alışveriş merkezinin bulunduğu yer. Konum olarak gerçekten çok güzel. Özellikle haftaiçi gündüz saatlerinde gidilmesi tavsiye olunur.
Öğlen saatlerinde yemeğinizi alın ve gidip Millenium Park'ta oturun. Şehir merkezinde çalışan insanları, anaokuluyla birlikte gezmeye gelen grupları ve bir sürü turisti orda görüceksiniz. Cıvıl cıvıl ve şahane bir yer. Kitabınızı ya da fotoğraf makinenizi yanınıza alırsanız orda çok eğleneceğinizden eminim.
Alışveriş yapmayacak olsanız bile Michigan Ave, Magnificient Mile'da mutlaka dolaşın.





Uygun alışveriş noktaları: Downtown'da bulunan Nordstrom Rack kesinlikle en iyisi. Kadın, erkek, çocuk kıyafetleri, kozmetik ayakkabı çanta ne arasanız orda. Hem de çok uygun fiyatlara. Mesela designer ayakkabılar 800'lerden 200'lere 100'lere düşmüş durumda. Kıyafetlerse 10-200 arası değişiyor. Bir de sadece Amerika'da olan ve şanı dünyaya yayılan Forever 21 var ki, içeri girince internette ürünlerinin sadece %5'ini gördüğünüzü anlıyorsunuz. O mağazalara girip de 2 saatten önce çıkmak imkansız! Target'larda da bazen şaşırtıcı derecede güzel şeyler olabiliyor. Kocaman bir süpermarket gibi görünsede zamanınız genişse kıyafet bölümünü karıştırmalısınız. Bu arada Zara'ya girmek gibi bir hata yapmayın çünkü bizdekinden pahalı! Macy's, Target, Sears gibi içinde onlarca marka olan büyük departman mağazalarda da çok uygun ürünler bulunabiliyor, mutlaka bakılmalı.







Ulaşım: Chicago çok iyi bir metro ağına sahip. Neredeyse istediğiniz her yere metroyla ulaşabilirsiniz. Bizdeki İstanbul kart gibi onlarda CTA kartları var. Tek günlük, 7 günlük, 1 aylık sınırsız kart alabileceğiniz gibi boş kart alıp istediğiniz kadar doldurabilirsiniz de. Otobüs ve metroyu kapsayan kart günlük sınırsız $5.75, 1 haftalık $23. Kısa mesafelerde taksi kullanmak bayağı mantıklı çünkü taksi fiyatları uygun ve burdaki taksiler gibi sizi kandırma ya da karışık yollardan götürme gibi durumları yok. Zaten neredeyse istisnasız her arabada navigasyon mevcut. Water-taxi de diğer alternatiflerden biri, Michigan Avenue'dan binip Navy Pier'e kadar hem tekne gezisi yapmış hem de istediğiniz yere varmış olursunuz. Hem de sadece $4-6 arası. Bu arada Navy Pier'den kalkan gezi tekneleri var. Öğle yemeği, brunch ya da akşam yemeği seçenekleriyle birlikte hemde. 2 saatlik öğle yemeği $45, brunch $58, 3 saatlik akşam yemeği ise $95 civarı. Şık bir yemek ve tabii ki şehri Michigan gölünden görmek için güzel bir atraksiyon.






Chicago gerçekten görülmeye değer bir şehir. Genel olarak Amerika'daki insanları çok sevdim. Hepsi çok güleryüzlü ve çok nazik. Bir insan yanınızdan geçerken aranızda neredeyse 1 metre varken "özür dilerim" diyor, düşünsenize! Etrafta asık suratlı insan göremiyorsunuz neredeyse. İnsanların ön yargıları yok denecek kadar az. Eğer sizin Amerika'ya karşı ön yargılarınız var ise oraya gittiğinizde kalıcağını pek sanmıyorum :)