12.12.10

USA - Chicago [Part 1]

Daha önce burada yazdığım gibi Eylül sonu gittiğim Amerika'da bir ay kaldım. Açıkçası Amerika öncelikli gezi planlarımdan biri değildi. Hatta öyle bir plan yoktu ta ki teyzem teklif edene kadar. Oraya gitmemizin asıl sebebi çok sevdiğim bir arkadaşımızın düğünüydü. Onların yaşadığı Chicago ilk durağımızdı.


Double Tree Otel'den Downtown manzarası

Bilet/Uçuş: O aylarda bilet fiyatları yaza göre çok daha ucuz oluyor. Örnek vermem gerekirse ben KLM'den Amsterdam aktarmalı olarak 520 Euro civarı bir ücret ödedim gidiş dönüş için. Doğruyu söylemem gerekirse oturma planı çok iyi değil, koltuklar arasındaki boşluk çok az, bunu geliştirmeleri gerek. Belki 3-4 saatlik Avrupa uçuşları için o koltuklar sorun olmayabilir ama 7-8 saatlik bir uçuş söz konusu. Daha önce KLM'le uçmadığım için THY gibi olacağını sanmıştım ama meğer 80 euro daha fazla ödeyip Economy Comfort almak gerekiyormuş. Koltuk alternatifleri ve fiyatları için buraya bakabilirsiniz. Bunların haricinde hostesler çok güleryüzlü ve yardımsever, bu konuda mesela THY'yi geçtiklerini söyleyebilirim çünkü malesef bazen bizim hosteslerimiz çok tuhaf oluyorlar. Bir şey istediğinizde sanki zorla hareket ediyormuş gibiler ya da ben öylesine çok denk geldim! Tekrar gitsem yine KLM'i tercih ederim herhalde, uygun fiyat ve iyi hizmet var çünkü ortada. Uçak içi eğlence ise çok iyiydi. HBO dizilerinden seçme bölümler, dram-komedi-belgesel-yeni-klasik-dünya sinemasından çok güzel filmler vardı. Ayrıca müzik bölümü de epey geniş ve her zevke hitap ediyordu. Alternative Rock kanalında Kings of Leon, Gorillaz, White Stripes, Muse gibi grupların albümlerini dinleyebildikten sonra daha ne isterim?


Yemek: Amerika tabii ki fast-food'un cenneti ve gerçekten her şey çok lezzetli. Yalnız porsiyonlar burdakine göre karşılaştırınca çok büyük. Bizdeki büyük boy içecek onların ortasına denk geliyor. Neredeyse her yerde içeçeğe standart bir ücret ödedikten sonra istediğiniz kadar içebiliyorsunuz. Markette bile cipsler, dondurulmuş pizzalar, kekler hepsi ekstra büyük boy. Amerika'nın çoğunun obez olma sebebi bunlar herhalde. Ben de orda yaşasam bende obez olurdum sanırım :p
Burda yiyemeceğiniz ve tatmanız gerek dediğim şeylerden biri Auntie Anne's Pretzel. Taze yapılmış pretzel'ı cheddar peyniriyle yemek gerçekten çok lezzetli. Alışverişe ya da gezmeye ara verdiğinizde mutlaka bunlardan yiyin.
Garrett Popcorn Shops'ta lezzetli atıştırmalıklardan. 4-5 farklı çeşidiyle(tereyağlı, kuruyemişli, karamelli, sade aklımda kalanlar) denemeye değer. Tereyağlı benim favorim.
Amerika'ya gitmişken Cheesecake Factory'ye gitmemek olmaz. Oranın İstanbul'da yaşayanlara tuhaf gelen bazı yönleri olacaktır. Mesela suyun plastik bardakta getirilmesi! Fiyasko :) Dekorasyonda biraz iç karartıcı, burda tek kişi 30-35 TL ödediğiniz yerlerin ne kadar şık olduğunu bilirsiniz. Orda sanırım bunlara pek özen göstermiyorlar ama yemekler diğer her şeyi unutturur. O kadar lezzetliler ki, her seferinde farklı şeyler denememe rağmen beğenmediğim hiçbir şey olmadı. Chicken Madeira en sevdiğim oldu, o ayrı.
Chicago usulü deep-dish pizza şehrin en ünlü yiyeceği. Ben Connie's 'de yedim ama siz gerçeği için Uno'yu tercih etmelisiniz :)






Eğlence: Benim için gittiğim yerlerdeki gece klüpleri değil ordaki canlı etkinlikler önemlidir. Konser tabii ki bunlardan en önemlisi. Malesef ani gelişen gitme kararı yüzünden o tarihlerde hangi konserlerin olduğuna gitmeden önce bakamadım. Downtown'dan eve dönerken The XX konseri kaçırdığımı görüp acayip üzüldüm. Biletler erken çıktığı için siz siz olun daha önceden tarihlere bakıp, biletinizi internetten alın.
Navy Pier'de Shakespeare Theatre'ın programlarına mutlaka göz atmalısınız. Ayrıca ünlü Chicago Theatre'da oyun ya da konser izlemek de güzel etkinliklerden biri.




No comments: