Bu sene İstanbul Film Festivali'nin kuşkusuz en büyük eksiklerinden biri Emek Sineması'nn olmamasıydı.
O daracık sokakta bekleşmeler, bilet için kuyruklara girmeler de yoktu orda.
Biraz eskimişti belki ama hafif bir makyajla çok da güzel görünebilirdi. Oysa birileri diyor ki "Aman canım ne gerek var bunlara? Eskimiş hadi atalım! Oraya kocaman bir alışveriş merkezi çok şık durur."
Ya nasıl da güzel olur ama Beyoğlu'nun ortasında diğerlerinden bir kopya. Zaten her yerde fazlasıyla varken çok mu gerekliydi oraya da bir klon yapıştırmak?
Lizard Queen'in blogundaki linki görünce bende paylaşmak istedim.
Eğer eskimiş bazı şeylerin sizin için hala değeri varsa, bir imzanızı atın-eksik kalmayın.
O daracık sokakta bekleşmeler, bilet için kuyruklara girmeler de yoktu orda.
Biraz eskimişti belki ama hafif bir makyajla çok da güzel görünebilirdi. Oysa birileri diyor ki "Aman canım ne gerek var bunlara? Eskimiş hadi atalım! Oraya kocaman bir alışveriş merkezi çok şık durur."
Ya nasıl da güzel olur ama Beyoğlu'nun ortasında diğerlerinden bir kopya. Zaten her yerde fazlasıyla varken çok mu gerekliydi oraya da bir klon yapıştırmak?
Lizard Queen'in blogundaki linki görünce bende paylaşmak istedim.
Eğer eskimiş bazı şeylerin sizin için hala değeri varsa, bir imzanızı atın-eksik kalmayın.
foto: via flickr by roloff
1 comment:
bloguma link verdigin icin sagol ama boyle bir konuda duyarli oldugun icin daha cok sagol
Post a Comment