Amerika seyahatine sindire sindire devam ediyorum. Böyle aralıklarla yazınca daha güzel oluyor. Hem ben de tekrar hatırlamış oluyorum. Chicago'da 12 gün kaldıktan sonraki durak 3.5 saat uçak yolculuğuyla ulaştığım Phoenix, Arizona'ydı. Uçak piste doğru yaklaşırken baktığımda tamamen kum rengi bir şehir gördüm. Binalarla yer aynı renkte, cansız, kupkuru bir manzara. Uçaktan inince sıcak ve kuru hava tokat gibi çarpıyor surata. Bir an önce arabaya binsem de kurtulsam modundaydım, zaten havaalanının renkleri de bir acayipti (evet renklere taktım). Havaalanından çıkıp eve gittik. 3 saat uykudan sonra "Hadi Vegas'a gidiyoruz" dedik atladık arabaya. Yarım saat sonra trafikteyken birden herkes olduğu yerde kaldı. Çünkü dolu başlamıştı. 35 derece sıcaklık olan ve 1 ay haricinde neredeyse her mevsimin yaz olarak yaşandığı bir yerde hemde! Discovery Channel'da Storm Chasers'ı izler ve şaşardım bu doğal olaylara, bu sefer en babasından birini canlı canlı gördüm. Arabada 3 kişiydik, teyzem baya korkmuştu, ben de tam tersine çok soğukkanlıyımdır böyle olaylarda. Acayip derecede gülesim geliyordu ama teyzeme çaktırmamaya çalışıyordum. 20 dakika kadar trafik durdu, yanımızdaki bazı arabaların camları kırıldı. Sonra yola devam ettik, tabii Vegas'a gidince unuttuk olanları ama Phoenix'e dönüp haberleri açınca onun aslında çok büyük bir felaket olduğunu çok sayıda ev ve arabanın zarar gördüğünü izledik. Yani ucuz kurtulmuştuk. O an video çekmeyi başardığım için de kendimi kutluyorum.
Phoenix'ten Vegas'a yaklaşık 4.5 saatte ulaştık. Kapkaranlık yolda giderken birden karşınıza bir ışık kümesi çıkıyor, o an tabela falan olmasa bile zaten geldiğinizi anlıyorsunuz. Şehre girer girmez bir sürü Wedding Chapel gördük. Çabucak evlenme gibi bir niyetiniz varsa en hızlısından bir Vegas nikahı yapabilirsiniz. Biraz daha ilerleyince lüks oteller ve clublar başlıyor. Biz haftaiçi gitmiştik, 22:30 olmuştu vardığımızda ve ana caddeye gelince trafik bir gıdım bile ilerlemiyordu. Hatta o yüzden Vegas'ta taksiler km değil dakika hesabına göre çalışıyormuş. Zaten küçücük bir yer. Ana caddede görülmesi gereken 5-6 büyük otel 2-3 tane alışveriş merkezi var. Zaten Vegas onlardan ibaret, hani çok büyük kumarcı değilseniz ve sadece eğlenmeye gittiyseniz 2 geceden fazlası kesinlikle sıkar. Arabayı park ettikten sonra başladık yürümeye, önümüze gelen ilk otele girdik. Bütün otellerin giriş katı kumarhane. Girişte kontrol yok, kesinlikle hiçbir şey sorulmuyor. İstediğiniz gibi bütün otellere giriş yapabilirsiniz. Nasıl olsa onlara para kazandıracaksınız :)
Masalara sadece bakmakla yetindim, slot machine'de $15 oynayıp $20 kazandım. Yani değişen fazla bir şey olmadı sadece tatmış oldum. Çok da merak edilecek bir olay değil ama insanların milyonlarca dolarla oyun oynaması hala tuhaf geliyor bana.
Yemek: Las Vegas'a gidince kumar oynamak haricinde yapacaklarınızdan biri meşhur "buffet"lere gitmek olmalı. $15-50 arası şahane yemeklerin tadına varabilirsiniz. Dünyanın her yerinden insanlar olduğu gibi, dünyanın her mutfağından tadabileceğiniz yemekler var. Wicked Spoon Buffet, Cravings-Mirage,The Buffet at Wynn ve Bellagio Buffet en gidilmesi gerekenler. Bir çoğu 24 saat hizmet veriyor, çünkü Vegas hiç uyumuyor. Onun haricinde fast-food yerim diyorsanız Fashion Show Mall'ın üst katında birçok seçenek var. Ben kararsız kalınca hemen Panda Express'e yöneliyordum. Panda Express, Çin mutfağının fast-food'a ve Amerikan damak tadına uyarlanmış hali. Kobari Beef'in tadı hala damağımda!
Alışveriş: Buradaki alışveriş merkezleri de bayağı ilginç. Forum Shops eski İtalyan mimarisine göre inşa edilmiş çok şatafatlı bir yer. Çoğu otelin içinde de alışveriş yapabileceğiniz büyük mağazalar var. Lakin en güzeli Fashion Show Mall. Her bütçeye göre bir şeyler var.
Konaklama: Her yerde geçerli olan "ne kadar erken o kadar uygun" olayı tabii ki Vegas otellerinde de geçerli. En az 1 ay önceden odanızı ayarlarsanız karlı olursunuz. Kış aylarında (ki orada havalar hep sıcak oluyor) fiyatlar çok daha uygun ve birçok promosyon oluyor. Haftasonları oda fiyatları haftaiçine göre tabii ki daha pahalı. Ünlü otellerin arasında en uygun olanı Stratosphere. Gecesi $80, ki Vegas otellerine göre çok uygun bir rakam. Şunu söylemekte fayda var, hani bazen otellerin sitelerinde yer alan fotoğraflara bakıp heveslenirsiniz ama oraya gidince hayal kırıklığına uğrarsınız ya, Vegas'ta öyle bir şey mümkün değil. Fotoğraflarda ne görüyorsanız orada aynısını göreceksiniz. MGM Grand 179, Bellagio 299, Circus 120, Monte Carlo 100, Wynn ve Encore 299 gibi fiyatlardan başlıyor. Eğer gerçekten Vegas'ın tadını çıkarmak istiyorsanız bu otellerden birinde kalmalısınız.
Ulaşım: Arabayla giderseniz zaten sizin için bir sorun yok. Günübirlik gitseniz bile gayet rahat edersiniz. Park bulma derdi yok çünkü çok katlı otoparklar mevcut ve neredeyse hepsi ücretsiz. Uçakla gidiyorsanız önceden otelin servisi olup olmadığına bakmalısınız. Ki çoğunun vardır. Otele vardığınız andan itibaren arabaya pek ihtiyacınız kalmayacaktır. Her yere rahatlıkla yürüyerek gidebilirsiniz.
Vegas şovları: Vegas tabii ki strip clublarıyla meşhur. Yürüdüğünüz zaman elinize onlarca strip club reklamı tutuşturuyorlar. Taksilerin üstündeki reklamlarda onların numarası var. Hatta sadece reklam için dolaşan, yürüyen bilboard misali arabalar var. Onun dışında hafta sonları mutlaka büyük bir konsere ya da şova denk gelmeniz mümkün. Cirque du Soleil(özellikle The Beatles - Love şovları), Blue Man Group, Phantom at the Opera ve David Copperfield en ünlüleri. Havuz partileri ve clublar da zaman öldürebileceğiniz diğer yerlerden. Açıkçası çok kalabalık ve yüksek sesli müzik çalan yerleri sevmediğim için ikiside bana ters.
Vegas'taki her otelin kendine özgü bir konsepti ve şovları var. Venetian otelinin önünde gondollar var mesela. Kendinizi küçük Venedik'te hayal edebilirsiniz orada. Dışarıdan gondola binip otelin içerisinde iniyorsunuz. Otelin içinde tavanlar mavi gökyüzüyle kaplanmış. Sürekli gündüz hissi veriyor. Aşk çeşmesi, Eyfel kulesi, Mısır piramitleri gibi yapıların da benzerlerini yapmışlar. Bu arada Las Vegas'tayken bir bir sürü değişik tura katılabilmeniz mümkün. Grand Canyon'a helikopterle gidebilir, Madame Tussauds'yu gezebilir, skydiving ve rafting gibi turlara katılabilirsiniz. Açıkçası Las Vegas büyüklerin Disneyland'i, onların eğlenebilmesi ve bol bol para harcaması için her şey düşünülmüş.
Daha fazla Las Vegas fotoğrafı görmek için lütfen Flickr linkime tıklayın.
1 comment:
Wow! It looks great and I like how u wrote it, like a guide :D
Well done!
I want to go Las Vegas now!
Post a Comment