13.11.11
Florence + The Machine - Ceremonials
Florence Welch reklamcı bir babayla, Harvard mezunu bir sanat tarihi profesörünün kızı. Annesinin akademik kariyerine rağmen, liseden sonra illüstrasyon okumak için girdiği Camberwell College of Arts'ı müziğe odaklanmak adına bırakmak zorunda kalmış (ama dönmeyi çok istermiş). Bir bar tuvaletinde çok sarhoşken Mairead Nash'e Etta James'ten "Something Got a Hold On Me"yi söyledikten sonra külkedisi Sindirella'ya dönüşmüş. Bir sonraki hafta o barda sahne almış ve Nash "Duyduğum en güçlü seslerden biriydi, onun menajeri olmam gerektiğini düşündüm" demiş. Ergenlik yıllarından beri arkadaşı olduğu ve birlikte müzik yaptığı Isabella Summers'la isim konusunda ilk başlarda bayağı tereddüt etmişler. Florence Robot/Isabella Machine denemeleri uzun ve sıkıcı gelince olay birdenbire Florence + The Machine şekline girmiş. 2009'da bir röpörtajında "İdeal işimi buldum. Şarkı söylemeyi, dans etmeyi ve giyinmeyi seviyorum. Bir de üstüne para alıyorum - bu inanılmaz" demiş. İşini severek yaptığı için başarılı olduğunu söylesek yalan olmaz.
2009'da Lungs'la ödülleri silip süpüren ve arşivlerimize "You Got The Love" gibi bir klasik eklemeyi beceren Florence, ilk albümünden beri en sevdiğim kadın vokaller arasında bir numaraya yerleşti. Henüz 2. albümü çıkmasına rağmen, yıllardır müzik yapan birçok kadından daha başarılı olan Flo, Ceremonials'la onların üstüne bir o kadarını daha eklemeye hazırlanıyor.
Albümden duyulan ilk şarkı "What The Water Gave Me" yayınlandığından beri Ceremonials'ı büyük bir heyecanla bekliyordum. Albüm, adının hakkını vererek büyük bir ayin gibi görkemli bir şekilde açılıp aynı şekilde sona eriyor. Florence'ın güçlü, pürüzsüz, dokunaklı sesi arp, piyano ve keman gibi dramatik enstrümanlarla birleşip bir de güçlü davullar araya girince karışık ama bir o kadar da masalsı şeyler dinliyorsunuz. Only If For A Night'ta anneannesinin hayaletinden bahsederken, Shake It Out bir marş havasında umut vaat ediyor genç bünyelere. Gotik öğeler, aşk, tutku, şeytan, ayrılık gibi konular Flo'nun şarkılarında dile geliyor. Zarif ama bir o kadar da net ve dokunaklı sözleri, lise yıllarındaki gibi alıp defterlere yazası geliyor insanın.
Bir de bazı şarkıları dinlediğimde (Flo'nun albümü için değil, genel olarak), "Şu film ya da dizinin havası var bu şarkıda, keşke kullansalar" dediğim oluyor. Bunda da bu şarkı Seven Devils ve dizi Game of Thrones. Kafamda acayip örtüştüler birbirleriyle. Fan made video mu yapsam? :)
Bu albümü dinlerken, şarkıları bağıra çağıra söyleyip, odamda kendi kendime dans ediyorum. Acayip hayallere dalıyor ve şarkıların dibini görüyorum. Biraz güçlü, biraz hayalperest, biraz karanlık ama umutlu hissediyorum. Müziğin tuhaf gücü işte. Bu bile başarının bir kanıtı değil de nedir?
İkinci albüm sınavını başarıyla geçen Florence + The Machine'i güzel günler bekliyor.
Bu video Creator's project tarafından, Abbey Road stüdyosunda Ceremonials kaydı yapılırken çekilmiş. İzlemenizi tavsiye ederim.
Neler varmış:
album,
ceremonials,
florence welch,
florence+the machine
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment