İnsanlar neden pazar günlerini sıkıcı bulur anlamam. Pazartesi sendromum da olmadı hiç. Evde yapılacak o kadar çok şey varken "sıkıldım" kelimesini duymak biraz tuhaf gelir bana. IMDB'yi açıp izlemek istediğiniz ama izlemediğiniz filmlerin bir listesini çıkarın bakalım. Bir sürü film çıkacak ve upuzun bir liste olacaktır elinizde.
Modern zaman insanları kitap okumaya fırsat bulamadıklarını söylüyorlar. Bence bu da uydurulan yalanlardan biri. Günde kaç saatimizi bilgisayar başında geçirdiğimizi bir düşünsenize? O kadar saatin içinden 1 saati çıkarıp kitap okumaya ayırsak, unuttuğumuz diyarları yeniden keşfetmek gibi olacaktır belki.
Hadi bunları geçtim, internet diye bir şey varken, hatta bu anlattığım şeylerin hepsini tabletiniz ya da diz üstü bilgisayarınız ile yapabiliyorken "sıkıldım" demek çok acayip değil mi? Bilgisayarların hayatımıza bu kadar girmediği dönemlerde insanlar daha dolu yaşıyorlardı sanki. İnternet hayatımıza süper şeyler katmaya devam ediyor ama bir yandan da gerçek hobilerden uzaklaştırıyor. Bilgisayarın başına oturduğumuzda, su gibi geçen saatleri fark edebilen var mı?
Sakın bilgisayardan, internetten falan sıkıldığım aklınıza gelmesin, zaten bunları yazmama neden olan da The Cool Hunter'da gördüğüm paylaşımlar. Birincisi internet çöktüğünde yapılacakları gösteren bir çizim, diğeri ise Stuttgart'ta yeni açılan şehir kütüphanesi (Bir gün yolum Almanya tarafına düşerse, sırf bu kütüphaneyi görmek için Stuttgart'a gidebilirim - şahane değil mi?). Bazen internet yüzünden maruz kaldığımız bilgi kirliliğinden kaçmanın en güzel yeri kütüphaneler olabilir. En azından benim için böyle. Hatta şu an İstanbul Moda Akademisi'nde "Moda Editörlüğü" programındaki derslerim sayesinde zamanımın büyük çoğunluğunu "Fashion Library"de geçiriyorum. Yeri gelmişken, modayla ilgileniyorsanız ve pahalı kitapları alamıyorsanız mutlaka İMA'nın kütüphanesine uğramalısınız. Demem o ki, evde otururken "sıkıldım" demek yerine, harekete geçin ve kendiniz için güzel bir şeyler yapın. Sendrom falan kalmaz, emin olun.
Fotoğraflar: The Cool Hunter
No comments:
Post a Comment