27.7.11

Merakla Beklenenler (Bölüm 1)

Birazdan izleyeceğiniz fragmanlardaki filmlerin çoğu yurt dışında vizyona girdi. Bazıları ise sonbaharda vizyona girecek. Buralarda görür müyüz bilmiyorum ama her halükarda bu filmleri izlemek istiyorum.
Tek postta bir sürü video olmasın diye iki bölümde yayınlayacağım fragmanları. Siz hangilerini merak ediyorsunuz?


John Hawkes, Sarah Paulson ve Hugh Dancy gibi deneyimli oyuncuların yanında, iki genç başrol oyuncusuyla dikkati çeken film özellikle genç oyuncular için güzel bir çıkış olacak gibi görünüyor. Ashley ve Mary-Kate Olsen'ın kız kardeşleri Elizabeth Olsen küçük yaşlarda ablalarıyla bazı filmlerde rol almış ve tiyatroyla haşır neşir olmuş. Silent House isimli korku filminden sonra, bu film onun ikinci başrolüymüş. Bundan sonra sırada tamamlanan ve çekim halinde olan toplam dört filmi geliyor. Olsen kardeşlerin stillerini çok severim ama oyunculukla pek alakaları yok. Umarım Elizabeth onlara benzemez. Filmdeki 88'li diğer genç oyuncu ise Brady Corbet. Aslında ilk büyük çıkışını 2004'te "Thirteen" filmiyle yapmış olsa dahi, bu film ve Melancholia'da yer alması onun şansını daha fazla arttıracak gibi.





The Tree of Life, 50'lerde Teksas'ta yaşayan 3 çocuklu bir ailede geçiyor. Film, ailenin büyük çocuğu Jack(Sean Penn)'in babasıyla olan karışık ilişkisi ve büyüyünce kaybolan masumiyet arayışıyla ilgili. Modern dünyada kayıp bir ruhla dolaşan Jack hayatındaki sorulara cevap bulmaya çalışıyor.





Terri, 15 yaşındaki şişman bir çocuğun yaşadığı zorlukları anlatan bir komedi. Jacob Wysocki, Terri rolüyle baya övgü almış. Filmde okul müdürünü oynayan John C. Reilly'yle iyi bir ikili oldukları söyleniyor.





2010 yapımı Beginners, bahar aylarında bazı festivallerde gösterilmiş. Temmuz sonu ve Ağustos'ta ise Avrupa'da birçok şehirde gösterime girecek. Oliver (Ewan McGregor) annesini kaybettikten sonra babasıyla daha fazla yakınlaşmaya başlıyor. Derken, babası ona eşcinsel olduğunu ve genç erkeklerden hoşlandığını itiraf ediyor. Fransız bir aktrisle ilişkisi olan Oliver, babasının yeni yaşamından ilham alarak bir ilişkide nasıl davranması gerektiğini anlamaya başlıyor.





Ocak ayından bu yana festivallerde gösterilen Bellflower, 5 Ağustos'ta Amerika'da vizyona girecek ama Avrupa tarihleriyle ilgili bir bilgi yok. Kıyameti bekleyen iki arkadaş neredeyse bütün boş zamanlarını birlikte geçirmektedirler ama birden beklenmeyen birşey olur ve arkadaşlardan biri delicesine bir aşka tutulur. Aşkın, ihanetin ve heyecanın en uç noktalarda yaşandığı filmin fragmanını izlediğimde müziği beni çok etkiledi. Soundtrack albümünü filmden daha fazla merak ediyorum sanırım.



Joseph Gordon-Levitt! Oynadığı filmleri çok beğendiğim için bu filmde onun olmasını görmem, izlemek için tek nedenim bile olabilir. 27 yaşındaki bir radyo programcısını canlandıran Levitt, kansere yakalanıyor. En yakın arkadaşı, annesi ve terapisti sayesinde hayatta onun için önemli olan şeyleri anlamaya çalışıyor. Bu arada Joseph Gordon-Levitt demişken, Hesher'ı izleyen var mı?


No comments: